COVID-19: Yakın Gelecekte Etkili Bir Aşı Gelmesi Mümkün mü?

Virüs Nedir? Virüsler, boyutları genelde bakterilerden daha küçük olan, mikroskobik parazitlerdir. Konak olabilecekleri bir organizma olmadan işlevlerini yerine getirme veya üreme kapasitelerinden yoksundurlar. Virüsler, bulaşıcılık kabiliyetlerinden dolayı geniş anlamda tanınırlığa sahiptirler. Hastalıklara ve daha ötesinde ölümlere sebep olabildiklerinden ötürü iyi bir üne sahip oldukları söylenemez. Virüslerin pandemik yayılım elde etme kabiliyetleri, topluluk bağışıklığı sağlayarak azaltılabilir. Dünya çapında 12 milyona ulaşan ve büyümeye devam eden vaka sayılarıyla [1] beraber, bilim insanları hastalığın neden olduğu hasarı azaltmak için tedavi yöntemleri ve aşılar geliştirme çabalarını arttırmışlardır. Burada önemli olan soru, koronavirüsün neden olduğu şiddetli akut solunum yolu sendromuna karşı bağışıklığın, virüse karşı etkili bir aşının geliştirilmesi ile mi yoksa önümüzdeki birkaç yıl içinde tekrarlanan enfeksiyon dalgalarıyla insanların %60 ile %70 kadarının bağışıklık kazanmasıyla mı gerçekleşip gerçekleşmeyeceğidir. İnsan nüfusu koronavirüse karşı zayıf olduğu için, tekrarlanan salgınların sonuçları kabul edilemez derecede yüksek mortalite, ciddi ekonomik bozulma ve yaşam tarzımızda büyük değişiklerle sonuçlanacaktır. Bu nedenle, etkili bir aşı geliştirmek ve tekrarlanan salgın dalgalarını önlemek için bu aşının mümkün olduğunca erken bir zamanda uygulanabilir olması çok önemlidir [2].

Aşı Hastalıklara Karşı Korunmayı Nasıl Sağlar?

Aşılar, insanları virüse maruz kalmadan önce korumak için tasarlanmışlardır; temel olarak, bağışıklık sistemini virüs ile karşılaştığında onu tanımak ve saldırmak için geliştirirler [3]. Bağışıklık tepkisi hastalığa sebep olan maddelerin (patojen) yüzeyinde bulunan molekülleri yani antijenleri tanımak üzerine tasarlanmıştır. İdeal olarak, bağışıklık sistemi bu antijenleri tanıyarak patojenlere doğrudan saldıran antikor adı verilen doğal bağışıklık hücreleri üreterek antijenlerin varlığına yanıt verir. Antikorlar antijene bağlanır ve patojeni sarıp yok eden bağışıklık hücrelerini üzerine çekerler. Antikor bağımlı bağışıklık sisteminin geliştirilmesi umut vaat etse de, düzensiz bir bağışıklık tepkisine neden olabilmektedir. Th2 immunopatolojisi olarak adlandırılan bu bağışıklık yanıtı, hücre dışı parazitlere karşı bağışıklık için kritik öneme sahiptir, ancak aşırı Th2 tepkileri, alerjiye ve solunum yolunun fazla duyarlılığına neden olabilmektedir [4][5].  Özellikle yaşlıların nüfusun en savunmasız bölümünü oluşturmalarından ötürü aşıların insanlara uygulanması için dağıtılmasından önce dikkatle ve uzun süre boyunca test edilmesi gereklidir.

COVID-19’dan Korunmak İçin Aşı Çalışmalarında Son Durum Nedir?

Dünyada COVID-19 aşısının geliştirilmesine odaklanan 100’den fazla çalışma vardır [6]. Ulusal Sağlık Örgütü’nden yetkililer, büyük çaplı testlerin Temmuz 2020’de başlayabileceğini ve potansiyel olarak Ocak 2021’e kadar aşı bulunabileceğini söylemişlerdir. Diğer uzmanlar ise etkili bir aşının üretilmesinin 2021 sonbaharını bulacağını düşünmektedir.

Aşı için çalışan kurumlar arasında:

Inovio: Sars-CoV-2 (2019-nCoV, coronavirus 2) Aralık 2019 da ortaya çıktığında, MERS için halihazırda devam etmekte olan DNA aşısı üzerine çalışan bu şirket, hızla potansiyel bir COVID-19 aşısı geliştirme çalışmalarına başlamıştır. Yetkililer, Nisan ayı sonunda 1. aşama klinik denemesinde 40 sağlıklı gönüllü kaydettiklerini açıkladı. Bu yaz ise 2. Ve 3. aşama klinik araştırmalara başlamaya hazırlandıklarını belirtmişlerdir [7].

Oxford Üniversitesi: Nisan ayı sonunda yapılan, 500’den fazla katılımcının bulunduğu klinik araştırmada, yetkililer aşının %80 başarı şansına sahip olduğunu ve Eylül ayı başlarında elde edilebileceğini söylemişlerdir [8].

Queensland Üniversitesi: Araştırmacılar, hücre kültürlerinde yetiştirdikleri viral proteinler ile aşı geliştirmektedirler.

Johnson & Johnson ve Sanofi gibi ilaç şirketleri ise kendi aşıları üzerinde çalışmaktadırlar. Pfizer, Alman biyoteknoloji şirketi olan BioNTech ile iş birliği yapmış, aşının erken evre klinik çalışmalarında insanlarda bağışıklık tepkisi ürettiğini açıklamışlardır.

Aşılanan insanları virüs etkilemez ve dolayısıyla hastalığı diğer insanlara bulaştıramazlar. Bu sayede aşı, hem bireyi hem toplumu korumayı sağlar. Küresel aşı ihtiyacı ve pandeminin geniş coğrafi çeşitliliği birden fazla etkili aşı yaklaşımı gerektirmektedir. Birçoğu çeşitli aşı yaklaşımlarını öne süren biyoteknoloji ve ilaç şirketleri arasında iş birliği çok önemli olacaktır.

REFERANSLAR

  1. COVID-19 CORONAVIRUS PANDEMIC Coronavirus Cases: https://www.worldometers.info/coronavirus/#countries
  2. Graham BS. Rapid COVID-19 vaccine development. Science. 2020 May 29;368(6494):945-6.
  3. Centers for Disease Control and Prevention. Understanding How Vaccines Work (2018). Acessível em: https://www. cdc. gov/vaccines/[acedido em 17/10/2018]. 2018.
  4. Carty SA, Riese MJ, Koretzky GA. T-Cell Immunity. InHematology 2018 Jan 1 (pp. 221-239). Elsevier.
  5. Hohl TM. Cell-mediated defense against infection. Mandell, Douglas and Bennett’s, editors. Principle and practice of infectious diseases. 8th ed. Philadelphia: Saunders. 2015 Jan 1:50-69.
  6. Draft landscape of COVID-19 candidate vaccines, https://www.who.int/who-documents-detail/draft-landscape-of-covid-19-candidate-vaccines
  7. INOVIO Completes Enrollment in the Phase 1 U.S. Trial of INO-4800 for COVID-19 DNA Vaccine; Interim Results Expected in June, http://ir.inovio.com/news-releases/news-releases-details/2020/INOVIO-Completes-Enrollment-in-the-Phase-1-US-Trial-of-INO-4800-for-COVID-19-DNA-Vaccine-Interim-Results-Expected-in-June/default.aspx
  8. Large-scale human trial of potential COVID-19 vaccine kicks off at Oxford, https://www.cbsnews.com/news/coronavirus-vaccine-covid-19-human-clinical-trial-oxford-england/