Gıdanın Endüstriyelleşmesi İnsanları Nasıl Etkiledi?
Asırlar boyu insanların hem beslenme ihtiyaçları değişti hem de geçimini sürdürebilmek için uyguladığı tarım pratikleri endüstriyelleşti. En çok ürünü elde edebilmenin kaygısıyla yapılan işlemler tarım ürünlerinin kalitesini düşürmeye başladı, ürünler büyük değişimlere uğradı. Artan nüfus ve hızlanan üretim bantlarıyla gıdanın gün geçtikçe endüstriyel pazara entegre oluşu, gıdaların halihazırdaki formunda da değişiklikler yarattı ve doğal olarak insan bünyesine olan etkisi değişti. Peki kullanılan tarım ilaçları, genetik değiştirme yöntemleri, ürünlerin pişirilmesi ve muhafaza edilmesi insanları nasıl etkiledi?
Gıdanın Değişimi Nasıl Başladı?
İnsanların köyden kente göçüyle birlikte, çalışma alanları da tarlalardan fabrikaya doğru kaymaya başlamıştır. Özellikle tarım alanlarının boş kalması, insanların hazır gıdalar aramasına sebep olmuş; tarımda daha az tohumla daha çok ürün elde etmek için çalışmalar başlatılmıştır. Tohumların üzerinde yapılan genetik değişiklikler tohumların etkisini de değiştirmiştir. (1) Tarımsal ürünlerin bozulmadan şehirlere gelmesi için gıdaların işlenmesi gerekliliği sebebiyle, uzun yollara dayanması için ürünler işlenmeye başlanmıştır. Ürünlerin böceklenme ve hastalanma durumlarının engellenmesi için tarımsal ilaçların uygulamaya girmesiyle birlikte ürün sayısı artmış ancak bu durum çevreyi oldukça kötü etkilemiştir. (2)
Diğer yandan, tarım ilaçlarının çevreye olduğu gibi insan sağlığına da zararları var. Dünya Sağlık Örgütü’nün (WHO) 1995 yılında yayınlanan rapora göre, her yıl yaklaşık 1 milyon insan pestisit denilen zehirli maddeler sebebiyle zehirlenmekte ve 20.000 kadarı hayatını kaybetmektedir. Bu zehirli maddelerin insana teması; ilaç üretimi, taşıma, depolama, kullanma ve ilaç kalıntısı içeren ürünlerin tüketimi sırasında olur. Bu etkileşimde zehirli maddenin insan vücuduna girmesinin ağız yoluyla, deri temasıyla ve soluma olarak farklı yolları var. Aynı şekilde bu maddeler çevredeki bitkiler, hayvan tabiatı, kuşlar ve arılar üzerindeki kötü etkileri de sıkça dile getirilmekte. (2)
Besin Değerleri Düşen Gıdalar ve Hazır Yiyecekler
Besin üretiminin taze gıdadan raf ömrü uzun işlenmiş gıdaya dönüşmesi, endüstriyelleşme ve şehirleşmeyle kaçınılmaz bir durum olmuştur. Özellikle hızlı tüketilen “fast food”ların piyasadaki patlamasıyla obezite oranları artmış, kalp krizi ve kolestrol riski hat safhaya ulaşmıştır. Bunun üzerine yayınlanan raporlar ve yapılan tartışmalarla gıdaların içeriklerine bakılmaya başlanmış ve besin değerlerinin düştüğü saptanmıştır. Buna karşılık işlenmiş şekerlerle dolu ve düşük yağ oranlarına sahip besinlerle sağlıklı olmak vaat edilmeye başlanmıştır. Artık beyaz işlenmiş un, rafine şeker ve süt tozu şehirlerde vazgeçilmez gıdalar arasındayken, ürünlerin besin değeri açısından yetersiz olması bağışıklık sisteminin güçsüzleşmesini de beraberinde getirmiştir. Ancak hazır gıdaya bağımlı hale gelen insanlar işlenmiş gıdadan uzaklaştığı ve bitkisel beslenmeye odaklandığında bu oranların tersine döndüğü gözlemlenmiş. Gıda tüketimindeki bilinçlenme ve farkındalıkla birlikte alternatif beslenme şekilleri, gelecekte daha sağlıklı ve mutlu bir yaşam sürebilmek için umut verici gelişmeler olarak hayatımızda edinmeye başladı bile!
Kaynakça: